Kişisel Gelişiyor Muyuz ?

Kişisel gelişimin popüler olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Kişisel gelişim ve bireysel motivasyon içeren sosyal medya hesapları, kitaplar, dergiler, makaleler ve web siteleri gibi pek çok kaynak mevcut. Seminerler ile de bu kişisel gelişim sektörünün reklamı daha da fazla yapılır oldu. Peki kişisel gelişim gerçekten de "gelişim" sağlar mı ? Kişisel gelişim kitaplarının amacı yazarın kar elde etme amacıdır. Çok satanlar listesine girmek, reklamını yapmak ve ün kazanarak kazanç elde etme gereği duyan yazarlar en çok "orta kitleye" hitap ederler. Çünkü bu insanlar çoğunlukla standart bir yaşam sürerler. Her insan gibi idealleri ve hevesleri vardır. Belki de hepimizin bazı sebeplerden dolayı inancı bazen kırılabilmekte ve kişisel gelişim yazarları da bunu fırsat bilerek bu durumdan yararlanma arayışı içine girerek bize "hazır reçete" sunarlar. Başarının formülünü hazır reçete olarak sunanlar ne yazık ki en büyük yanlışı burada yapıyor. Ayrıca işin kötü yanı bunu zaten bilerek yapıyorlar. Herkese duymak istediklerini söylüyorlar. Doktorun her hastaya aynı ilacı tavsiye etmesi gibi başarının formülüne(!) uyarsak kuşkusuz işin sonunda istediğimiz sonucu alacağımıza inandırmayı deniyorlar. İşin sonunda da yüksek kazançlar elde ediyorlar. Ücretli seminerler, çok satanlar listesine giriş, ver elini TedTalks... Peki madalyonun diğer yüzü böyle mi ? İnsanlara neler söylendiğine kabataslak bir bakalım: - "Her şeyi başarabilecek güçtesin. Yeter ki gece gündüz demeden çalış." - "Asla az ile yetinme, hep daha fazlasını iste. Unutma sınır diye bir şey yok." - "Diğerleri yapamazsın diyorsa onları haksız çıkarmak senin elinde." - "Kendine güven, günde 6 saatten fazla uyuma. Onun yerine çalış." - "Sana destek olmayan insanları hayatından çıkar." - "Risk almaktan sakın korkma, korkak gibi yaşamak koyunlara özgüdür." Bu ve türevi cümleleri herhangi bir motivasyon veya kişisel gelişim ile ilgili kaynaktan elde etmek mümkün. Bu birkaç cümle üzerinden gidersek, ne yazık ki işin gerçeği böyle değil. İnsan ne yazık ki her şeyi başarabilecek güçte değildir. Pek çok insan sivrilerek bir yerlere gelebilmiştir. Hepimizin kuşkusuz özel bir karakteri ve özel yetenekleri var ancak yeteneği keşfederek, disiplin ile harmanlayarak, önüne gelen fırsatları değerlendirmek hepimizin harcı mıdır? Sürekli çalışan, asla elindeki ile yetinmeyen bir insan herhangi bir zaman diliminde mutlu olabilir mi ? Ben hiçbir kişisel gelişim kaynağında eldekinin de kıymetini bilmeyi veya mutlu olmayı öne çıkaran bir bilgi görmedim. Çünkü mevcut dünya düzeni size mutsuz olmanızı, mutluluğu ise daha fazla çalışarak, daha fazla robotlaşarak ve tüketerek elde edeceğinizi savunur. Mutluluğun bir kısmı maddiyat ile elde edilebilir evet, ancak mutluluğun tamamına maddiyat yetecek midir? Kişisel gelişim kaynaklarına başvuran insanlar bu hazır reçeteleri uygulayıp başarılı olamadığında girdikleri depresyondan onları çıkarmak için de bir B planı var mıdır ? Cevap: Hayır. Çünkü onlar yalnızca duymak istediklerinizi söyler ve kitaplarını veya seminerlerini satmak uğruna hepimize hayal satarlar. YouTube gibi bir platformda da Vlog'ların çoğalması ve ilgi görmesindeki temel taş "hayal satmak" 'tır. İnsanı az uyumaya, daha çok çalışmaya, elindekinin kıymetini bilmemeye yönlendiren herhangi bir şey benim gözümde "gelişim" değildir. Elbette ulaşmak istediğimiz hedefler için pek çok fedakarlık yapmamız ve disiplinli olmamız şarttır, ancak bu yolda kırıp döktüklerimizden sonra, göz ardı ettiğimiz şeylerden, elimizden kayıp giden yıllardan, benliğimizden ödün verdikten sonra elimizde geriye ne kalır? Başarı mı? Peki ya bunu elde ettikten sonra yeterli hazzı ve mutluluğu duyamazsak bu başarının anlamı kalır mı? Uğruna beraber mücadele ettiğimiz birileri yoksa, başarımızı paylaşacak bir dostumuz yoksa, bu başarıdan sayılır mı ? Hayal satmak, kazanç elde etmeye değer mi ? Sonuç olarak; moral, motivasyon ve disiplin çok önemlidir. Başarı emek gerektirir. Her emeğin karşılığı elbet vardır. Fakat hedefler ile hayalperestlik arasında bir çizgi vardır. Bu çizgi ümitsizlik değildir, ancak hayalperest bir insanın hayal kırıklığının acısı, belki de o insanın tüm hevesinin kırılmasına sebep olabilir. İnsanı hayalperestliğe iten de bu gibi fayda sağlamak amacıyla değil de kazanç elde etmek amacıyla yapılmış çalışmalardır. Kişisel gelişimin faydalarını alın, zararlarına kapılmayın. Büyük hedefler koymak güzeldir, ancak gerçekçi olmak insanı her zaman yarışta tutar. Tam potansiyelini yansıtan her insan başarılı olur. Bu işin hakkını vererek yapan insanlar elbet vardır, fakat kazanç sağlamak adına hayal satanlara saygı duymak ve inanmak maalesef aptallık olacaktır. Bu yüzden benim tavsiyem kendinizi tanıyın, araştırın, sonra hedefinize uygun adımları atın. Saygılarımla...