" Türkiye ekonomisi kırılgan bir ekonomi değil. " mi?
"Aldığımız tedbirlerle kur baskısı kontrol altına alındı. Bunun olumlu yansımalarını ekonomide görmeye başladık. Şunun altını çizmek isterim ki Türkiye ekonomisi kırılgan bir ekonomi değil."
Bu söz Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'a ait. Geçenlerde telaffuz ettiği bu sözün doğruluk payı nedir ?
Bunun için bazı göstergelere göz atmakta fayda var,
Cari Açık 2018 : 58 Milyar USD (Milli gelirin %6 'sı)
Büyüme Oranı : Son çeyrek büyüme oranı henüz açıklanmamıştır
Genç Nüfus İşsizlik Oranı (15-24 yaş) : %19,9
Enflasyon Oranı : % 21,36
Türkiye'nin 100 Dolarlık ihracatında kabaca 60 dolarının ithal girdinin olması da apayrı bir önemli konu.
Cari açık rakamının bu denli yüksek olmasının sebebi de bundan kaynaklı. Üretip satılan herhangi bir malın üretilmesi için kullanılan herhangi bir girdinin yurt dışı kaynaklı olması aslında ithalat yaparken de dolaylı olarak borçlanmamıza sebep oluyor. Kurdaki %1'lik bir değişme bile cari açıkta büyük oynaklıklara sebep oluyor.
Bu durum sadece bununla kalmıyor, enflasyonda da ne yazık ki üretim kaynaklı değil maliyet kaynaklı enflasyonun artmasına sebep oluyor. Enflasyon artışı hane halkının geliriyle aynı oranda artmazsa tüketimi azaltıyor, bu durumda firmalar küçülmeye gidebiliyor, maliyetlerini azaltmak için çareler arıyor. Çoğu zaman çareyi işçilerinin işine son vermekte bulabiliyor, veya daha da borçlanıyor. Bu da işsizliğin artışına sebep olabiliyor, evet belki insanlar iş beğenmiyor denilebilir fakat kimse geçinemeyeceği bir ücrete çalışmak istemiyor.
Peki insanlar neden geçinemiyor ?
bkz: Enflasyon oranı % 21,36
Bunun yanı sıra ekonomide artan kurlar, yurt içi ve yurt dışı politikalarda sürtüşmeler ve istikrarsızlık ile kimse ekonomiye güvenip yatırım yapmak istemiyor. Bu durumda çareyi faizleri azaltmakta bulabilirsiniz ancak döviz kurları elinizi kolunuzu bağladığı için yatırıma faiz ile teşvik veremiyorsunuz. Yabancı yatırımcıları da spot piyasalara ancak yüksek faiz oranı ile çekebilirsiniz çünkü dövize bağlı enerji kaynakları ya da daha genel bir tabirle "girdilere" muhtacız.
Dolayısıyla ve ne yazık ki Türkiye bu girdileri yurt içinde oluşturacak ekonomi politikaları uygulamazsa, yurt içi ve yurt dışı politikalarda ılımlı ve istikrarlı hareket etmezse, yatırımları binalar yerine eğitime ve üst düzey tüketim malları üretimine (hatta AR-GE 'ye) yöneltmez ise kırılgan bir ekonomi olarak kalıp kendi göbeğini kendisi kesemeyecektir.
Saygılarımla
Yorumlar
Yorum Gönder